YAYINLAR
PSİKOTERAPİ DEYİŞLERİ
Alkışlayan insan iki kişiyi mutlu eder.
Çince’de kriz iki simgeyle yazılır. Biri tehlikeyi, diğeri fırsatı gösterir.
Kendiniz olun, başka herkes kapıldı.
Sizi mutlu eden sahip olduklarınız, kim olduğunuz, nerede olduğunuz ya da ne yaptığınız değildir. Bunlar hakkında ne düşündüğünüzdür.
Aynı şeyleri yaparak değişik sonuç alamazsınız.
Herkesin ne düşündüğünü çok önemserseniz onların tutsağı olursunuz.
Acı çekmekten korkan bir kişi korktuklarından ötürü zaten acı çekmektedir.
Evinizin kapısı ancak içeriden açılır.
Yaşam bize her istediğimizi vermek zorunda değildir.
Öldürmeyen güçlük daha güçlü kılar.
Gerçek keşif yalnızca yeni yerleri bulmak değildir, yeni bir bakış açısıyla da bakabilmektir.
Biri dışında her türlü özgürlüğünüz elinizden alınabilir. Hangi koşulda nasıl tepki göstereceğinize ilişkin özgürlüğünüz hiçbir zaman elinizden alınamaz.
A planı işe yaramazsa, alfabede 28 harf daha vardır.
Kendi başarılarınızdan, fırsatlarınızdan ve mutluluğunuzdan yüzde yüz kendiniz sorumlusunuz.
Dalgaları durduramazsınız ancak sörf yapmayı öğrenebilirsiniz.
Görmediğiniz sorunu çözemezsiniz.
Gerçekler yoktur, ancak bu da içinde olmak üzere yorumlar vardır.
Yapabileceğinize ister inanın, ister inanmayın, hep haklı çıkacaksınız.
Her eylemin atası düşüncedir.
Odağınız yaşantınız olur.
Korkunun kendisinden başka korkacak bir şey yoktur.
Başımıza gelenleri denetleyemeyebiliriz, ancak gösterdiğimiz tepkileri denetleyebiliriz.
Sorun yaratan düşünce biçimi çözüm getiremez.
Mutlu bir yaşam sürmek için çok şeye gereksiniriz, bunların hepsi de kendi içimizdedir, düşünme biçimimizde...
Değiştiremeyeceğimiz bir durumla karşılaşınca kendimizi değiştirmemiz gerekir.
Engeller, sıradan insanlara sıra dışı olsunlar diye tanınan fırsatlardır.
Öfke duymak, fare zehiri içip, farenin ölmesini beklemeye benzer.
Biz izin vermedikçe kimse bize kendimizi kötü hissettiremez.
İnsana olanlar değil, o insanın içinde olanlar önemlidir.
Değiştirebileceklerimiz için değiştirme gücü, değiştiremeyeceklerimiz için katlanma gücü, değiştirebileceklerimizle değiştiremeyeceklerimizi ayırt etmek için muhakeme gücü ve akıl sahibi olmamız gerekir.
Bizi bugün için etkileyen, geçmiş yaşantılarımız değil, bu yaşantılarımıza bugün yüklediğimiz anlamdır.
Gitmeye değer hiçbir yerin kestirme bir yolu yoktur.
İnsanların bize nasıl davranacaklarını, ancak onlara karşı olan davranışlarımızla öğretebiliriz.
Yaşam oyununda önemli olan iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir elle iyi oynamaktır.
Belimizi büken, taşıdığımız yük değil, onu nasıl taşıdığımızdır.
Dünya bir aynadır, ne düşünüyorsak, dışarıda da onu görür, onu yaşarız.
Ne düşünüyorsak onu hissederiz.
Hiçbir şey iyi ya da kötü değildir. Düşüncelerimiz onu belirler.
İnsanlara rahatsızlık veren, başlarına gelen olaylar değil, bu olaylara yükledikleri anlamdır.
Olgular yoktur, algılar vardır.
SON YAZILAR
Güncel yazılarım için blog’u takip edebilirsiniz.
Takıntı-Zorlantı Bozukluğu
Takıntı-zorlantı bozukluğunda (TZB) (obsesif-kompulsif bozukluk, OKB), takıntılı düşünceler ve zorla...
Sınırda (Borderline) Kişilik Bozukluğu
Sınırda (borderline) kişilik bozukluğu, “duygusal olarak değişken” kişilik bozukluğu olarak da anılı...
Şizofreni
Şizofreni hastalığı tanısı, biz psikiyatristlerin, hastalara ve hasta yakınlarına söylemekte en güçl...